Çin ile Solomon Adaları güvenlik anlaşması imzaladı, ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda tepki gösterdi
ÇİN ile Solomon Adaları arasında imzalanan güvenlik anlaşması Asya-Pasifik'te tansiyonun yükselmesine neden oldu. ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda anlaşmaya tepki gösterdi, Solomon Adaları Başbakanı Manasseh Damukana Sogavare ise "bölgesel güvenliğin baltalanmayacağı" sözü verdi.
ABD ve bölge ülkeleri Yeni Zelanda ve Avustralya, Çin ile güvenlik anlaşması imzalamaması için Solomon Adaları yönetimini uyardı. Ancak Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, Pekin'de düzenlenen basın toplantısında iki ülkenin anlaşmayı imzaladığını duyurdu.
Anlaşmanın detayları resmi olarak paylaşılmadı ancak bir taslak metin basına sızdırıldı. Taslak metin Çin savaş gemilerinin Solomon Adaları'na ait limanları kullanacağını ve adalarda donanma üssü kuracağını iddia ediyor.
Solomon Adaları'na asker yerleştirmesi durumunda Çin Ordusu ile arasındaki mesafe 2 bin kilometreye düşecek olan Avustralya ve Yeni Zelanda, Çin'in nüfuzunun genişleyeceği gerekçesiyle anlaşmaya tepki gösterdi.
Solomon Adaları Başbakanı Manasseh Damukana Sogavare, parlamentoda yaptığı konuşmada Çin ile güvenlik anlaşması imzalama kararının "bölgedeki barış ve uyumu zedelemeyeceğini veya zayıflatmayacağını" söyledi.
Solomon Adaları milletvekilleri, Başbakan Sogavare'den Çin ile imzalanan güvenlik anlaşmasının maddelerinin kamuya açıklamasını istedi.
Maddelerin "süreç tamamlandıktan" sonra açıklanacağını belirten Başbakan Sogavare, anlaşmanın herhangi bir ülkeye veya dış ittifaka yönelik olmadığını, "daha çok kendi iç güvenlik durumlarına" yönelik olduğunu savundu.
Sogavare parlamentoda bir gün önce yaptığı açıklamada da anlaşmanın Çin'e askeri üs verilmesini içermediğini, Kasım ayında protestolarda zarar gören altyapıyı koruma izni olduğunu söyledi.
Seçim sürecinde olan Avustralya'da ise muhalefet Başbakan Scott Morrison'ı sert şekilde eleştirerek, Çin'in imzaladığı anlaşmanın ülke için İkinci Dünya Savaşı'ndan beri "en büyük diplomatik başarısızlık" olduğunu öne sürdü.
Anlaşmadan pişmanlık duyabilirsiniz
Amerika Birleşik Devletleri Deniz Piyadeleri Komutanı General David Berger, anlaşma imzalanmadan önce Avustralya'ya yaptığı ziyarette Solomon Adaları’na seslenerek “İleride pişmanlık duyabilirsiniz" dedi.
Anlaşmanın, Çin'in nüfuzunu genişletme isteğinin başka bir örneği olduğunu ileri süren Berger, anlaşmanın nasıl gerçekleştiği ve ülkerler için sonuçlarının ne olacağı konusundaki endişelerini dile getirdi.
Hükümet kitlesel protestolarla karşılaşmıştı
Solomon Adaları'nda Başbakan Manasseh Sogavare liderliğindeki hükümet, 16 Eylül 2019'da Tayvan Hükümeti ile resmi ilişkilerini keserek Çin Halk Cumhuriyeti Hükümetini Tayvan'ın temsilcisi olarak tanıma ve resmi ilişki kurma kararı aldı.
Sogavare Hükümeti'ne karşı Şubat ayında başkent Honiara'da geniş çaplı protestolar düzenlendi. Hükümeti yolsuzlukla suçlayan, çoğunluğu başkentin bulunduğu Guadalcanal Adası'nın dışından, nüfusun yoğun olduğu Malaita Adası'ndan gelen protestocular Başbakan Sogarave'nin istifasını talep etti.
Güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmaların yaşandığı olaylar sırasında Çin vatandaşlarına ait bazı işletmeler saldırıların hedefi oldu.
Ülkenin diplomatik tanıma ilişkisini Taipei'den Pekin'e çevirme kararının ardından söz verilen ekonomik yardım ve yatırımların yapılmadığını ileri süren protestocular, Sogavare'nin Çin'den gelen fonlarla yolsuzluk yaptığını savunmuştu.
Çin AUKUS'a karşı Güney Pasifik'te zemin arayışında
Çin'in Solomon Adaları ile askeri iş birliğini de içeren güvenlik paktı imzalayarak, ABD, İngiltere ve Avustralya arasında, nükleer denizaltı teknolojisinin paylaşılmasını öngören AUKUS anlaşmasının ardından bölgede zemin kazanmaya çalıştığı yorumları yapılıyor.
Avustralya'nın yaklaşık 3 bin kilometre açığındaki 900'den fazla irili ufaklı adadan oluşan takımada ülkesinin Güney Pasifik'te önemli bir stratejik konumu bulunuyor.
Avustralya ve Yeni Zelanda Hükümetleri, daha önce yaptıkları açıklamalarda Pekin'in savaş gemilerinin limanları kullanmasına ve adalarda donanma üssü kurmasına olanak sağlayacağı iddia edilen anlaşmadan endişeli olduklarını belirtmişti.