TÜRKİYE Süper Ligi'nde 12'nci hafta sonunda 12 maçta 8 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 yenilgi alarak 26 puan toplayan lider Alanyaspor, ligin 22 golle ençok gol atanı, 7 golle de en az gol yiyeni.
Bu takımın hocası Çağdaş Atan maç sonunda yayıncı kuruluşa demeç veriyor ve hiç bir gazeteci kendisine maçla ilgili soru sormuyor? Bu normal mi? Bence hiç değil.
Benim anlamadığım geçen senenin şampiyon takımı Başakşehir'den sadece üç-beş satırla bahseden spor basını, başarılı hoca Çağdaş Atan'ı ya adam yerine koymuyor, ya da hocayı protesto ediyor.
Aslında Çağdaş Atan eksiklere ve kulübe dezavantajına rağmen maça son derece güvenli çıktı.
Gene bana göre ligin en iyi kalecisi olan Marafona başta olmak üzere, tüm defans, orta saha ve hücum hattı ile futbolu dan dun olarak değil, ayağa oynayarak sahaya yansıttılar.
Özellikle ilk yarıda top hep onlardaydı. Beşiktaş ise değil top oynamak sadece rakibi gözle takip etti.
Attıkları ikinci golde ise mükemmel pas trafiğine girerek Beşiktaş'ı pas manyağı yaptılar.
Son 20 dakikayı 10 kişi oynamalarına rağmen mükemmel bitirdiler. Sonuçta ben basın toplantısında olsam hocaya tonla soru sorardım gibime geliyor.
Fenerbahçe şaşırtmaya devam ediyor
Fenerbahçe, tarihinin en kötü sonucu olan sahasında üst üste 3'ncü mağlubiyetini aldı.
Tam saha presle topu çok iyi gezdiren Fenerbahçe bir anda kalesinde iki gol görünce, tüm ayarı bozularak adeta futbol adına saçmaladı.
Malatya ise iki farkın özgüveni ile sahaya çok güzel yayılarak, taş gibi bir takım izlenimi verdi.
Fenerbahçe hala sistemi olmayan, ağır, tedirgin ve stresli bir ekip görüntüsü vermeye devam ediyor.
Başka bir anlamda takımın terazisi şaşmış. Bundan kurtulmak için öncelikle sakin oynamaları ve oturmuş bir sistem üzerinde ısrar etmeleri gerekir.
Fenerbahçe’nin orta sahada olgun ve tecrübeli bir ayağa ihtiyacı var gibi görünüyor.
Buna ilave olarak yardımcı hoca Volkan Demirel, futbol sorumlusu Emre Belözoğlu, Başkan Ali Koç ve antrenör Erol Bulut'un aynı dili konuşması lazım. Bunu yakalayamazlarsa gerisi çorap söküğü gibi gelir.
Bülent YÖNTEM