RUSYA’da organize edilen Dünya Kupası, pazar günü oynanan final maçıyla sonlandı. Ben şahsım adına SBS TV’nin verdiği tüm maçları zevkle izledim.
Futbollarını her zaman severek izlediğim, başta Almanya, İngiltere, Brezilya ve Arjantin’nin sessiz sedasız elenmesi büyük hayal kırıklığı yarattı.
Ancak bana göre Hırvatistan takımının bana verdiği futbol zevkini ve mücadele hırsını beğendiğimi itiraf etmeliyim.
Final maçında hakem kurbanı oldularsa da, en azından dünya ikincisi olmayı kesinlikle hak ettiklerini düşünüyorum.
Kupayı kazanan Franda ise bana hep yabancı kalmıştır. Bunun da sebebi olarak, gençliğimde TRT’nin spor programlarında görmeye alıştığımız Alman ve İngiliz liglerine olan aşinalığımızı gösterebilirim.
Tarihi Dolmabahçe Stadı'nda Türk Milli Takımı'na karşı ilk kez izlediğim yabancı takım Beckenbauer ve Nunvailler’li Almanya Milli Takımı'ydı. Sahada duruşları, boy ve posları, koşmaları ile bizden çok farklıydılar.
Almanlar'a ilave olarak, Avustralya’da ise paralı kanallar olmadan önce SBS Televizyonu'nda yıllarca İngiltere Premier Ligi'ni izlediğimizden olacak İngilizler'e de özel bir sempatim olmuştu.
Bu anlamda bana her zaman soğuk gelen Fransızlar'ın bu turnuvada Dünya Şampiyonu olması beni hiç heyecanlandırmadı. Keşke Hırvatlar kazansaydı diyorum.
Ancak kabul etmemiz lazım ki, Fransa Milli Takımı bünyesinde yer alan Afrika kökenli oyuncular turnuvaya ayrı bir zevk ve kalite kattı. Zaten Fransa’yı da zirveye onlar taşıdı.
İlk kez “Video Hakem” uygulamasını izleyerek benimsedim. Bence yıllarca hakem hataları sonucu takımların içi yanmıştı.
Umut ederim ki, Türkiye'de de bu sistem doğru kullanılır da mağdur olan takımların yürekleri yanmaz.
•
Victortia Premier Ligi temsilcimiz Anadoluspor’un cumartesi günü sahasında oynadığı ve 2-0 kazandığı Bulleen Lions maçı biz taraftarlara gösterdi ki, kalan altı maçta gereken puanları toplar, bir daha lig düşme potasına girmeyiz ve bunun sıkıntısını çekmeyiz.
Takıma ara transfer döneminde katılan Will Hendon, Harry Monaghan, Aryn Williams, John Cofie, Tom Barforosh ve James Brown, ciddi oranda katkı sağlayarak takımın kalite çıtasını yükseltti. Ortaya konan oyun kalitesi ve toplanan puanlar zaten bunu bize gösterdi.
Buna ilave olarak kaleci Michael Weier, Blair Govan ve Ersin Kaya’nın formunu tekrar yakalaması, genç yıldız Umut Bozdugan’ın takıma kazandırılması Anadoluspor adına artı puanlardı.
Şimdi taraftar ve takım olarak kalan altı maça konsantre olmamız gerekiyor. Biz taraftarlar maçlara gelerek takıma destek olacağız, teknik heyet ve oyuncular da daha çok çalışarak maçları kazanıp takımı daha yukarılara çıkaracak.
•
Eyalet 2. Ligi'nde şampiyonluk mücadelesi veren Hilalspor, 14 hafta sonra sahasında Brimbank Stallion takımına 3-0 yenilerek büyük hayal kırıklığı yarattı.
Ancak hala ikinci takım ile aralarında dört puan fark olan Hilalspor’un, kalan altı maçta bu farkı koruyarak, ligi lider olarak bitirip bir üst lige çıkacağına inanıyorum.
Sadece bir maç kaybedilmiştir. Şampiyonluğa oynayan her takımın sezon sonuna kadar birkaç mağlubiyete kredisi vardır diye düşünüyorum.
Takım olarak Hilalspor’un kalan altı maçta yapacağı tek şeyın, önce sakin olması, sonra takım içindeki uyumun tekrar sağlanması ve tecrübeli futbolcuların kaptan Tansel Başer’in etrafında tek yürek olarak mücadele vermesi diye düşünüyorum.
Bence kalede Fetih Gören'le oyuncular Vehbi Karabulut, Tansel Başer, Necdet Şahin, Serkan Öksüz, Kemal İrdem, Sinan Mırık, Fernando De Moraes, kalite ve tecrübe olarak bu ligin zaten üzerindeler.
Bu anlamda inancım odur ki, Hilalspor taraftarın ve özverili çalışan idare heyetinin desteği ile bu işi kıvıracaktır.